Türkiye insanları
Bu
mevzuyu unutmadan şu meseleye bir bakalım:
İnsan
bedenini etkileyen dış etkenler vardır. Bu hep böyle olmuş.
Sıcak, soğuk, nem, kurak, yaz sıcağı ve rüzgar doğanın
üzerinde değiştirici etkiler yapar ve insanın da. Güneşi ne
kadar görüp görmediği de bu etkilere karakter katar. Geleneksel
Çin Tıbbı (GÇT) böyle anlatıyor. Yanı sıra, iç etkenler de
var tabi ki. Bu tıp insanlık tarihi kadar eski.
Bu
dış etkenlerin hangisi hangi coğrafi bölgelerimizde daha etkili
oluyor diye meteorolojinin kırk yıllık ortalama verileri üzerinden
bir tarama yaptım. Hangi bölge insanın hangi duygusal davranışlara
yatkın olabileceğini bu bilgilere bakarak, salladım. Bu yalnızca
yüzeysel bir yaklaşım. Siz, GÇT'nin tüm düzeneği nasıl ele
alıp nasıl çıkarımlar yapabildiğine ve hele de nasıl etkili
çözüm getirdiğine bir bakın! Başlatma yine “Koca Karı”,
“Koca Karı” diye. Sen hangi ilaç firmasına çalışıyorsun
birader?
Meteorolojinin
haritasına şöyle bir bakınca “Sıcaklık ve Kuraklık” ;
İzmir'den aşağı, Ege bölgesinden başlayıp, Muğla'dan geçip
Adana'ya kadar sahil boyunca tüm Akdeniz kıyı bölgesini, oradan
da Mardin, Cizre'ye kadar Güneydoğu Anadolu'yu da içine alarak tüm
güney Türkiye'yi kasıp kavuruyor anlaşılan.
Sıcak bir yere kadar neşe verir, eğlenceye sürükler, sarmaş dolaş olasın gelir, oynayasın, zıplayasın, yiyip içesin gelir. Yürektir. Ne var ki “Yüreğinizi at gibi yarıştırmayın enerjiniz tükenir, kuş gibi uçurmayın kanatlarınızı koparırsınız.” derler. Suyu kaçırmayın yani. Eğlenceyi terk etmek zordur. Bu yüzden tekrar organize olamazsınız. İşte o zaman ne olur: Kuraklaştıkça havalar o romantik yürek birden cellada döner, kasıp kavurur, delirtir. Tüm duygularımız alt üst olur, çöker. Ne beden ne de duygularınız dış etkilere yanıt verebilir. Soluk alıp vermek zorlaşır, astım başlar. Hıa, bu bölge insanlarının bu duygular civarında gezinmesine tanıksanız, şaşmayın. Havalardandır. Sıcak, serini arar. Sıcak, ateştir. Sıcak, gündelik hayatta eğlenceye düşkün, kolay ilişki kuran, ilişkisi kalıcı olmayan, samimiyetsiz ve fakat neşeli biri gibidir. Akdeniz akşamlarının özü bu.
Haritada
“Soğuk”; İç Anadolu ve Doğu Anadolu'da büyük bir alanda
insanları büzüyor. Erzurum, Kars ve Hakkari illerinde tavana
ulaşıyor ve eksik kalır mı Marmara da Uludağ ile katılıyor. Ne
de olsa Türkiye'nin çatısı sayılır buralar.
Soğuk
ne yapar peki? Soğuk, kaygı ve korku, derin derin düşünmeyi,
içe kapanmayı, ana karnına dönmeyi, korunma ihtiyacını,
insancıllığı yitirmeyi tetikler. Everest'in zirvesine
tırmananlarda zirveye yaklaştıkça, soğuktan elleri kolları
tutmaz hale gelirken yani belli ki ölecekken yanındaki arkadaşının
onu satmaya meyilli olması hali bir çok kez yaşanmış. Soğuk
hassasiyeti zirveye çıkarır, beden de zihin de gücünü yitirir,
hafıza çöker daha neler... Soğuk bölge insanının bel ve diz
ağrıları, kulak çınlaması, ani terleme, soluk alıp verme
düzensizliği gibi rahatsızlıkları bitmez. Yüksek yaylaların
soğuğuna maruz kalmak seni güçlendiriyorsa nazik ve duyarlı bir
insan yapar, çökertiyorsa kaba saba ve insan sütü emmemiş birine
çevirir. Soğuk, sudur. Doğum öncesi enerjisini böbrek taşır
derler. Böbrek, akciğer, dalak aman ha dikkat rahatsızlıklar
buradan gelecektir. Soğuk, sıcağı arar. Kaplıca yolları sizi
bekler. Yüksek ve soğuk gündelik yaşamda güvenilir, dayanışmacı,
samimi, cana yakın yine de içe dönük biri gibidir.
“Nem”
haritasına bakınca Marmara bölgesi almış başını gidiyor,
arkasından da tüm Karadeniz bölgesini kıyı boyunca bir halat
gibi çekiyor. Ta ki, Artvin'e kadar neredeyse her yer nem, her yer
isyan. Yine de Marmara bölgesi nem hariç iklim değerleri açısından
bakınca, diğer bölgelerde ne varsa bende de var, tadımlık,
diyor. Meğer, burası Akdeniz İklimi'yle, Karadeniz İklimi'nin kafa
kafaya tokuşturduğu yermiş. O yüzden de “geçiş bölgesi”
deniyormuş, Marmara'ya.
Nem
insanı midesinden yakalar, dalağından kıvırır bir kenara atar.
Orada kara kara düşüncelere gömer, ne istek ne de arzu bırakır
insanda. Sindirim sistemini etkileyen nem, beyin ve yüreğe enerji
akışını zorlaştırır. Beyin ve yürek darbe yerse ötesini
söylemeye ne gerek. Düşünme ve anımsama yeteneği yerlerde
sürünmeye başlar. Ya uykusuzluk çeker ya da sürekli uykuludur.
Bir kabızdır, bir ishal. Duru düşünemediği gibi idrakı da
geçtir, huzursuz ve depresiftir. Karadenizde gemi batırtır, insana.
Dalak ve mide doğum sonrası enerjimizin merkezidir. Her ne kadar
sıkıcı ve boğucu olsa da nem küflenme ve yeniden doğmanın
doğasıdır da. Böyle yerler yeşildir.
Rüzgar
haritasında Çanakkale ve Hatay/Samandağı civarı insanlar
saçlarını savurup geziyormuş, esen yele karşı tir tir
titreyerek. Memleketin geri kalanında ise, “eh işte!” herkes payına
düşeni almış, birbirine imrenen yok. Eğer rüzgar sıcakta
gelmişse kavuruyor, soğukta gelmişse kemikleri sızlatıyor. Nemli
havada gelse “ohh” dedirtir, zaten. Yağmurlu havada gelmişse
rüzgar -bayılırım böyle havalara, niyeyse herkes de gıcık
kapar- hem ıslanırsın yetmezmiş gibi bir de donarsın. Rüzgar ya
sakinleştirir üretken eder ya da öfkelendirir yıkıma taşır. Rüzgar ağır ağır değiştirir.
Türkiye'yi
İzmir-Van hattı boyunca haritada ikiye bölersek; yukarıda
kuzeye gittikçe havalar genelde daha bulutlu ve kapalı; aşağıda
güneye gittikçe daha az bulutlu ve açık. Yani hep olduğu gibi
kuzey karanlıkta kalıyor, güney aydınlıkta. Karanlık “Yin”,
aydınlık “Yang” dır. Yin üretkenlik kutbudur, yang tüketme
kutbu.
Bu
arada “yin ile yang” için, “iyilik ve kötülüğün
sembolüymüş” demekten, vazgeçin. Cahilce oluyor. Bu cennet ve
cehennem kavramı olmayan bir ateiste “sen cehenneme gideceksin”
demek, gibi.
Aşkın Devrim Karaca
Kaxumabuk
mayıs başı 2014
sürecek...
Faydalanılan kaynaklar: 1) Meteroloji verileri için http://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik.aspx?k=C
2) Çevresel etkilerin insan bedeni üzerindeki sağlık etkileri "Geleneksel Çin Tıbbı Makaleleri" kaxumabuk kitaplığı.
3) İbni Haldun "Mukaddime I" çev.:Turan Dursun
Aşkın Devrim Karaca
Kaxumabuk
mayıs başı 2014
sürecek...
Faydalanılan kaynaklar: 1) Meteroloji verileri için http://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-istatistik.aspx?k=C
2) Çevresel etkilerin insan bedeni üzerindeki sağlık etkileri "Geleneksel Çin Tıbbı Makaleleri" kaxumabuk kitaplığı.
3) İbni Haldun "Mukaddime I" çev.:Turan Dursun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder