28 Eylül 2012 Cuma

Can üstünde can taşıyan bir can

Elindeki tokmakla inceden inceye oyuyordu yeni bir heykel için, murcun keskin ucuyla betonu. Bir yandan da hayal ediyordu elindeki tasarıma bağlı kalarak, nasıl yol alacağını. Nasıl bir ifadeyle buluşturup, yansıtacağını ve ona güzelliği, estetiği, çarpıcılığı hangi ruhla katacağını. Her şey başından sonuna kadar kafasında iyice oturmuştu.

Heykel tasarıma göre; bozkırda, yine yola düşmüş baba ve oğul aşıklar, bir eşek ve sazlarından ibaret olacaktı. Çocuk yerde, baba elindeki sazla eşeğin üzerinde canlandırılacaktı. Böylece gayet hoş olacak, yaptıranlar da gönül borçlarını ödeyeceklerdi. Tasarım hemen oğul üstada da gösterildi.


Kırşehir- Neşet Ertaş'ın babası Muharrem Ertaş 
anısına yapılan anıt / yapan: Prof. Tankut Öktem
Üstad görür görmez irkildi ve derhal uzattı elindeki çizimli kağıdı, yaptırana. "Olmaz gözünün yağını yediğim olmaz" dedi. "Bu yakışık olmaz. Canın üstüne başka bir can olmaz. O, eşek dahi olsa can taşıyor. Yıllarca onun üstünde duracak babam. Yakışmaz. İndirin babamı, yan yana üç ayrı can olarak yapılsın, kabul etmem öbür türlü."

Heykeltıraş üstadın isteğiyle gelen bu yeni değişikliği öğrenince bozulmuştu biraz.

Demek ki heykeltıraş bu heykeli; dünyanın en güzel, en çarpıcı, en estetik heykeli olarak çıkarmış olsaydı bile, Üstad Neşet Ertaş için yine de çirkin olacaktı. Çünkü ona göre, can üzerinde can olamazdı. Can üzerine başka bir can çıkamazdı. Bir can, başka bir canı tepesinde taşımamalıydı.

Şimdi anlıyoruz ki yalan dünya ile gerçek dünya arasındaki fark işte böyle oluşuyormuş. Üstadın gönlünü huzursuz ediyordu bu yüzden. Biz öylesine alışmışız ki; belki, ham gönlümüz sezmeyecekti bile yalan dünya ve yalın dünya arasında hem de apaçık duran bu ince farkı. Can üstünde can olamaz, farkı. Aşık Abdal Neşet Ertaş gönlümüzdür. Saygıyla.

Üç can da ayrı birey olarak gösterilmiş anıtın son hali yıllardır Kırşehir'i daha da zenginleştirerek.

Not: Bahsi geçen heykeltıraşımız Prof. Tankut Öktem bir çok önemli heykele imzasını atmış önemli yontu ustalarımızdandır ve 2007 yılında trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. bkz.: tankutoktem.com

A. Devrim Karaca
Kaxumabuk