8 Ağustos 2012 Çarşamba

Cadde Altından Gelen Çelme

Brükselde bir sokak heykeli
Kaydırırlar ayağını böyle, ya! Sanma, denetim kendi elimin altında ve her şey gözümün önünde olup bitiyor, diye. Sanma iktidar sensin, gelecek de senindir. Sanma seni yıkacak güç yoktur çünkü en güçlü zaten sensin, diye.

Bil, gönüllerde kaybedersin en önce daha yüreğine, kaybediyor olduğun işaretleri gelmeden. Bil, her şey, sen herşeyden haberdar iken devreye girer. Bil, herşey, haberdar olduğun herşeyin içinde olacak zaten. Bil, en güvendeyken, en yakınında, en güçlüyken gerçekleşecek düşüşün. Bil, hiçbir şey haddinden öte yol alamaz.

Dünya, güneş ve ay sayesinde ışık alır. Işık döngüsel olandır, harekettir, değişimdir, dönüşümdür, yok oluş ve var oluştur. Işık yüzüne vurduğunda sen ise gölge yaparsın. İşte, o gölgenden kork. Bazen ışık arkandan vurur ve gölgen önüne düşer. Kendi önünü kendin karartırsın. 

Kendi önünü karartığında anla ki artık çok geçtir. Cadde altından çıkar bir el tutar bir ayağından, diğer ayağın tam da havadayken; bir adım daha atacağını planlarken, hem de düşünme gereği dahi duymadan. Ağzından, şaşkınlığın, korkunun, bilememenin yarattığı gerilimle ve hızlı bir refleksle soluk alırken, ellerin, o bilinen sahneyi tamamlamak üzere, ayaların yeri gösterecek şekilde önüne doğru açılır. Gözlerin ve zihnin, işte tam o anda daha kim bile olduğunu anlayamadan aynı şeyi idrak eder:  "ÇELME" yi yedin. İktidarın da sen de bitersin, o zaman. Duy, önce gönülde kaybedersin.

A. Devrim Karaca
Nanogemi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder